NEDEN YÜZME?

İşte çocuklukta kazanıp ilerleyen yaşlarda vazgeçemeyeceğiniz, eğlenirken formda kalmanızı sağlayacak bir spor.
Yüzme aynı zamanda yer çekimi olan bir alanda yapılmadığı için eklemlere darbeyi az almasından dolayı dünyanın en az sakatlanma riski olan spor dalları arasında yer alır.

  • Vücudunuzun tamamını çalıştırıp şekle sokan bir spor
  • Her açıdan mükemmel bir kardiyovasküler egzersiz
  • Kalbinizi güçlendirip oksijenin kaslarınıza ulaşımını geliştiren bir aktivite
  • Birçok yönüyle rahatlatıcı etkiye sahip bir eğlence

NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Egzersiz amaçlı yüzmek için fiziksel bir takım rahatsızlıklarınız varsa öncelikle doktorunuza danışmalısınız!

Alkollüyken yüzmekten kaçınmalısınız!

Kapalı bir havuzda yüzmüyorsanız güneş koruyucuları kullanmalısınız.

Tok karnına yüzmemelisiniz,en erken 2 ile 3 saat öncesinde yemek yemiş olmalısınız.

YÜZME SPORUNUN  VÜCUDA FAYDALARI

Yüzme Sporunun Vücuda Faydaları

Yüzmenin Kas-İskelet Sistemleri üzerine etkileri Kas gerilebilme ve kasılabilme yeteneğine sahip liflerden oluşur. Kas dokusu üç’e ayrılır:

1-İskelet Kasları (İstemli Kaslar)

Vücudu harekete geçiren kaslara iskelet kasları denir. Antrenman yolu ile oluşan değişiklikler en belirgin şekilde iskelet kaslarında görülür. İskelet kasları hareket için güç sağlarlar ve vücut kaslarının 7/8′ini oluştururlar. Genel olarak bir kasın % 75-80′i sudan, % 18-20′si proteinden, geri kalan bölümü ise karbonhidrat, lipit (yağ), mineral ve non-proteik azottan oluşmuştur. Kasta % 0.5-1.5 oranında glikojen şeklinde bulunan karbonhidrat, bilindiği gibi, organizmanın en önemli enerji kaynaklarından biridir. İskelet kasları, beyaz ve kırmızı kaslar olarak iki gruba ayrılırlar. Beyaz kaslar (Fast-Twitch muscle fibers ya da kısaca FT), kırmızı kaslara (Slow-Twitch muscle fibers ya da kısaca ST) oranla daha çabuk kasılırlar ve uzun süre iş yapmayı gerektirmeyen görevlerde yer alırlar. ST-liflerinin çevrelerinde kılcal damar çoktur. Aerob metabolizmayı kullanırlar.

2- Düz Kaslar (İstemsiz Kaslar)

İç organlarının yapısında yer alırlar ve uzun süreli düzenli faaliyette bulunurlar. İsteğimiz dışında çalışırlar.

3- Kalp Kasları (İstemsiz Kaslar)

Kalpte bulunan ve uzun süreli düzenli faaliyette bulunan kas tipidir. İsteğimiz dışında çalışırlar. Hem eğlenceli , hem serinletici hem de dinlendirici bir spor: Yüzme Zihinsel ve fiziksel faydalarının yanında diğer bazı kara sporlarını yapmayı kısıtlayıcı fiziksel sınırlamaları olan kişilerinde kolayca yapabileceği bir spor. Yüzme deyince hemen aklınıza olimpik bir havuzda yüzen profosyonel yüzücüler gelmesin. Uygun bir çalışma programı ve bazı temel teknikleri öğrenerek vücut dayanıklılığınızı kaslarınızın kuvvetini ve esnekliğini arttırabilirsiniz.

Avantajları:

Dayanıklılık ve esnekliğinizi geliştirir. Adelelerinizi geliştirir ve denge sağlar. Birçok profesyonel ve amatör sporcusu egzersizleri yaparlar. Kalbi güçlendirir. Fiziksel görünümünüzü değiştirir. Dolaşımı düzenler.Varis gibi hastalıklarda faydalıdır. Kilo kontrolunu sağlar. Stres ve gerilimi azaltır. Eklem iltihabı gibi hastalıklarda eklemleri ve bağları daha az zorladığından önerilen egzersiz tipidir. Haftada 3 gün yüzme önerilir. 1 saat yüzme ortalama 500 kalori harcatır. Enerji verir. Kas güçsüzlüklerini tedavi eder. Şişmanlarda, hamilelerde ve hareketsiz kişilerde özellikle yararlıdır. Çünkü suda yapılacak egzersizler eklemleri ve bağları daha az zorlamaktadır. Sudaki vücut ağırlığı karadakinin 10 misli azalır.Suda yapılan rehabilitasyonun fizik tedavinin etkin bir formu olduğu kanıtlanmıştır

Solunum Sistemi Üzerine Etkileri

Temel görevi, kana oksijen vermek ve kandaki karbondioksiti almak olan solunum sistemi, ağızdan ve burun dan başlayarak akciğerde sonlanır. Ağızdan ve burundan alınan hava “trakea” adı verilen ve havanın iletilmesini sağlayan boru yoluyla akciğerlere gelir. Akciğerlere gelen ve akciğerlerin yapısında bulunan “alvoel”lere (hava kesecikleri) yerleşe havada % 14-15 oksijen ve % 4.9-6.9 oranında karbondioksit vardır. Çevresi kılcal damarlarla sıkı bir şekilde çevrilmiş ola alveollerle kılcal damarlar arasında gaz alış verişi olur. Gaz değişimi diffüzyonla meydana gelir. Örneğin, vennler (toplara mar) içinde akciğerlere gelen karbondioksitten zengin kan, akciğer yapısındaki alveol keselerine geçerken burada bulunaı oksijen de kana geçer.

Eritrosit içinde dokulara gelen oksijen il bağlanmış hemoglobin molekülü, oksijenini aktif dokulara verir. Bu alışveriş ise aşağıdaki şekilde belirtilmiştir. Antrenmanlar sırasında organizmanın oksijen gereksinimi ortar. Bu artışa paralel olarak, bu gereksinimi karşılayacak dolaşım ve solunum sistemlerinin de bu duruma fizyolojik bir uyum göstermesi gerekir. Dokuların oksijene olan gereksinimi arttıkça, solunum sisteminin organizmaya soktuğu oksijen miktarı ve bu oksijeni dokulara taşıyacak olan dolaşım sisteminin faaliyeti artar.
Dinlenme durumunda bir kişi dakikada 12-16 kez soluk alırken, atrenmanlar sırasında solunum frekansı 40-50′y kadar çıkabilir.

Kişinin bir dakikada aldığı hava miktarı ise o kişinin dakika başına solunum volümünü (hacmini meydana getirir.

Dakika Başına Solunum Volümü= (Bir Solukta Alınan Hava Miktarı) x (Bir Dakikadaki Solunum Sayısı)

Dinlenme durumundaki bir kişinin dakika başına solunum volümü 5-8 litre/dk. civarındadır. Bu miktar, yük altında 120 It./dk.’ya, bazı durumlarda da 140 It./dk.’ya kadar yükselebilir.

Fiziksel çalışmalarda bir taraftan solunum volümü, diğer taraftan da solunum frekansının artırılmas ile solu-num-dakika volümü artırılmış olur.

Düzenli olarak yapılan egzersizin insan sağlığına olumlu katkıları vardır.Düzenli bir şekilde egzersiz yapanlarda sigara ve alkol içme alışkanlığı ve aşırı şişmanlık oldukça az görülmekte .Gençliğinde ve hamileliğinde spor yapan anne adaylarının ölü ve erken doğumlar görülmemektedir. Uygun bir şekilde yapılan spor tüm yaş gruplarındaki insanlara olumlu katkılar sağlamaktadır.

Yapılan fiziki aktivite ile,kalp atım volümü artar,kalp atım sayısı azalır .Egzersiz sonucu kaslardaki kan akımı ve mitokondriyal enzimlerin salınımı artar.Fiziksel aktivite yapan bir kas,aktif olmayan bir kasa oranla daha fazla yağ ve daha az glikojen tüketir. Sonuç olarak kalp ve beyin damarlarının tıkanmasının ana nedeni olan aterosklerozisin artmasına neden olan yüksek yoğunluklu lipoproteinlerde azalma olur.

Klinik pratiğinde,egzersiz bazı hastalıkların ve hastalıklara uygulanan tedavilerin değerlendirilmesinde kullanılmaktadır.Solunum yollarında daralma olan hastanın tedavi verdiği yanıt yüzme ile değerlendirilebilir. Egzersiz yapanlarda kalp krizi geçirme oranının egzersiz yapmayanlara oranla yarı yarıya düşük olduğunu kanıtlandı.Çalışmalar egzersizin kalp kasının Oksijen gereksinimini azalttığını,kandaki yağların değiştirdiğini ve böylece kal krizi geçirme oranını azalttığını gösteriyor.

Egzersizin şeker hastalarının tedavisindede yeri vardır. Fiziksel aktiviteyle,insüline duyarlılık artmakta ve şeker hastasının daha az insülin gereksinimi olmaktadır. Özellikle hastalığın başlangıç aşamasında olan şeker hastalarının tedavisinde egzersi önemli bir yer tutar.

Egzersiz aşırı şişmanlığın kontrolünde de önemli yeri vardır.Beden ağırlığının kontrol altında tutulmasında iyi bir diyetin yanı sıra düzenli egzersiz yapmanın da önemli katkıları olmaktadır.

Kalp ve Dolaşım Sistemi Üzerine Etkileri

Antrenmanlar ile kalbin dakika volümünü arttırmak mümkündür. Bu artışın gerceleşmesi maximal ve submaximal yapılan yüklenmelerle mümkündür. Yapılan araştırmalar kalbin dakika volümünü arttıran en iyi yolun submaximal (%70 ve altı) yüklenmeler olduğunu ortaya koymuştur. Kalbin dakika volümünün artması, dokuların oksijen ihtiyacının karşılanması bakımından çok önemlidir. Bu sebeple orta ve uzun mesafe yüzücülerin bu özelliğini geliştirmeleri önemlidir.

Bilindiği gibi, kalbin dakika volümünün artması, öncelikle atım volümünün (her atımda pompalanan kan miktarı) ve de kalp atım sayısının artırılması ile olanaklıdır. Su içindeki yatay pozisyon, kalbin atım volümünün ayakta duruşa oranla daha iyi olmasını sağlar.  Çünkü, bu pozisyonda, kalbin kan ile doluşu daha iyi olur. Su içinde, suyun kaldırma kuvveti yerçekimine karşı koyar. Bu konumda kalp, kanı yer çekimine karşı atmak zorunluğunda kalmaz. Ayrıca, suyun kaldırma kuvvetinin yer çekimini karşılanması ve suyun alt ekstremitelere uyguladığı hidrostatik basınç, havada dik durumda iken karşılaşılan “Kanın alt ekstremitelerde toplanma eğilimini” elemine eder. Diğer taraftan, su içinde kalp, ısı düzenlemesine yardım amacıyla deriye fazla kan göndermek zorunda kalmaz. Bu kan çalışan kaslara aktarılır.

Özetlersek, yüzücülerdeki dolaşım diğer spor dallarındaki sporculara oranla farklılıklar gösterir. Bu durum, su içindeki vücudun yatay pozisyonda olmasına bağlıdır. Bu pozisyonda kalp kan ile tamamen dolar ve sonuçta kalbin tek bir kasılışında daha fazla kan vücuda pompalanır.

Düzenli antrenmanların kalp üzerine yaptığı olumlu etkiler şunlardır.

1. Antrenman ile kalp odacıklarının hacmi büyür. Kalp odacıklarının büyümesi ile kalbin içine aldığı kan miktarı artarken, dakika volümü artar. İyi antrene edilmiş sporcularda kalbin yük altında bir dakika içinde pompalandığı kan miktarı 35-40 litreye kadar çıkabilmektedir.
2. antrenman sonucunda, kalp kaslarında “hipertrofi” denilen gelişme, kalınlaşma, kuvvetlenme meydana gelir. Bu gelişmelerle kalbin pompalandığı kan daha güçlü bir şekilde organizmaya dağılır.

BİZ KİMİZ


Bizler; Pedagojik formasyon sahibi, Antrenörlük belgeleri, Cankurtaranlık belgeleri ve İlk yardım belgeleri olan, Alanında çok deneyimli, insan psikolojisinden anlayan, uzman öğreticilerden oluşmuş güvenilir bir ekibiz.

BESLENME


Sağlıklı beslenme yeterli ve dengeli beslenmedir. Vücudumuzu oluşturan hücrelerin düzenli ve dengeli çalışması için besin öğelerinden yani yağlar, karbonhidratlar, proteinler, vitaminler ve minerallerden yeterli miktarda almalıyız.

Bize Ulaşın



Güllük mah. Osman Kavuncu Bulvarı.

Değirmenci İş Hanı No:11

Düvenönü /KAYSERİ